Allah'a şükür bir çok insana göre çok fazla şeye sahip olmasam da ben hep mutluyum. Arkadaşlarımdan birinin "sen gerçek misin?" Sorusunu duyduğumdan beri bunu düşünüyorum.
Benim farkım ne ki? Bir çok insana göre ben neden daha mutluyum?
Bugün şu boyamayı yaparken keşfettim bende ki sırrı.
İnsanın gerçekten olduğu gibi olduğu tek dönemin çocukluk dönemi olduğunu düşünürsek, o yaşta ilgimizi sadece bizi mutlu eden şeylere yoğunlaştırıyorduk.
Şöyle bir baktım hayatıma, ben farkında olmadan tam da bunu yapıyorum. Küçük mutluluklarımı diğer insanlar gibi büyüdükçe bir bir bırakmak yerine, yıllarca hep peşimde sürüklemişim.
Çocukken kendime küçükte olsa bir alan yaratıp kendi kendime vakit geçirmekten hoşlanırdım.
Büyüdüm hala aynıyım.
Masa başında saatlerce vakit geçirsem gıkım çıkmazdı. Yazardım, çizerdim, okurdum, keserdim, yapıştırırdım. Severdim yeni şeyler öğrenmeyi. Hala seviyorum masa başını .
Şarkı söylemek, dans etmek olmazsa olmazımdı. Bir operasyon sonrasında doktoruma "içimdeki çingeneden vaz mı geçmeliyim?" Dedim.Hiç vazgeçmedim.
Bebeklerime elbiseler dikmeyi, örgü örmeyi hatta okula örgü götürüyorum diye şikayet almayı bile seviyordum. Hala yünlerim kıymetli.
Doğadan ot, yaprak, çiçek toplamayı severdim, şimdide beni elimde kır çiçekleriyle görmeniz çok mümkün.
Evet ben bugün fark ettim ki, mutluluğumun sırrı çocukluğumda gizli. Çocukken zevk aldığım şeyleri hala hayatımda tutmayı başardığım için mutluyum. Kim ne derse desin. Boş iş desin, zaman kaybı desin. Hayat kısa, mutsuz olmak için vakit harcayamam. İsteyen koşuşturmaya devam etsin. Seçim sizin.
Sevgiyle...
Allah'a şükür bir çok insana göre çok fazla şeye sahip olmasam da ben hep mutluyum. Arkadaşlarımdan birinin "sen gerçek misin?" Sorusunu duyduğumdan beri bunu düşünüyorum.
Benim farkım ne ki? Bir çok insana göre ben neden daha mutluyum?
Bugün şu boyamayı yaparken keşfettim bende ki sırrı.
İnsanın gerçekten olduğu gibi olduğu tek dönemin çocukluk dönemi olduğunu düşünürsek, o yaşta ilgimizi sadece bizi mutlu eden şeylere yoğunlaştırıyorduk.
Şöyle bir baktım hayatıma, ben farkında olmadan tam da bunu yapıyorum. Küçük mutluluklarımı diğer insanlar gibi büyüdükçe bir bir bırakmak yerine, yıllarca hep peşimde sürüklemişim.
Çocukken kendime küçükte olsa bir alan yaratıp kendi kendime vakit geçirmekten hoşlanırdım.
Büyüdüm hala aynıyım.
Masa başında saatlerce vakit geçirsem gıkım çıkmazdı. Yazardım, çizerdim, okurdum, keserdim, yapıştırırdım. Severdim yeni şeyler öğrenmeyi. Hala seviyorum masa başını .
Şarkı söylemek, dans etmek olmazsa olmazımdı. Bir operasyon sonrasında doktoruma "içimdeki çingeneden vaz mı geçmeliyim?" Dedim.Hiç vazgeçmedim.
Bebeklerime elbiseler dikmeyi, örgü örmeyi hatta okula örgü götürüyorum diye şikayet almayı bile seviyordum. Hala yünlerim kıymetli.
Doğadan ot, yaprak, çiçek toplamayı severdim, şimdide beni elimde kır çiçekleriyle görmeniz çok mümkün.
Evet ben bugün fark ettim ki, mutluluğumun sırrı çocukluğumda gizli. Çocukken zevk aldığım şeyleri hala hayatımda tutmayı başardığım için mutluyum. Kim ne derse desin. Boş iş desin, zaman kaybı desin. Hayat kısa, mutsuz olmak için vakit harcayamam. İsteyen koşuşturmaya devam etsin. Seçim sizin.
Sevgiyle...
Çok doğru. Bir an düşündüm de , Benimde çocukluğumdan beri vazgeçemediğim şeyler hep yanı başımda. Şimdi daha bi mutlu oldum ben :)
YanıtlaSil