8 Eylül 2023 Cuma

Ahşap Balık Boyama Zemininde Zihin Toplama


Bazen benden başka herkesin bolca zamanı var sanıyorum. 

Öyle çok şeye yetişebiliyor gibi görünüyorlar ki şaşıp kalıyorum.

 Eminim herkesin kendince koşuşturmacaları vardır. 

Belki onlar zamanlarını daha iyi yönetiyorlardır.

Benden daha planlı, daha programlıdırlar.

Ya da benim tarafımdan görünen yüzü böyledir.

Bunu nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama inanın özenmemek mümkün değil.

Yetebilenlere şapka çıkarıyorum : )


Bense şuncacık balıkları boyayabilmek için ne çok işi öteledim.

Ötelerken vicdan yaptım.

Sonuçta hepi topu 2 güncük iznimde ne yapabilirsem kardı.

Programımda ki işler hep elalem tayfasını memnun etmek için yapılacak işlerdi.

Bir balıklarıma bir işlere baktım.

Sonra bir amaaaaan çektim. 

Bugün de böyle olsun biraz da dağınık kalsın.

Elalem tayfası da azıcık hoş görsün.

Kirli camları, süpürülmemiş evi, toparlanmamış dağınıklığı görmezden gelsin.

Bıraksınlar yakamızı da bu seferlik de kendi zihnimizi toplayalım. 


Oturdum masanın başına aldım elime fırçayı biraz da ruhumu parlattım.

Bütün günümü şu dört balıkla geçirir gibi görünürken, kendi içimde bir çok hesaplaşma, 

bir çok yüzleşme, bir çok çözümleme yaşadım.

İşim bittiğinde bir hafiflemiştim sormayın : )

Evin haline gözüm kayınca azıcık canım sıkılmadı değil ama balıklarımın renkleriyle içimi yeniden

 çiçeklendirdim.

İyi mi ettim? Vallahi iyi ettim.

Arada koyvermek iyidir ; )

Sevgiyle...

İnstagram@bybucanni



4 Eylül 2023 Pazartesi

Kelebekler Zamanı / Julia Alvarez


Bu gün size çok etkilendiğim bir kitapla geldim.

Kelebekler Zamanı/ Julia Alvarez

Kelebekler Zamanı 1930- 1961 yılları arasında Dominik Cumhuriyeti'nde başkanlık yapan

Rafael Trujillo'nun diktatör rejimine karşı çıkan 

dört kız kardeşin mücadelesini anlatıyor.

Gerçek olaylar, gerçek kahramanlar.

Sadece hikaye kurgu.

Mirabal Kardeşler...

Patria, Minerva, Maria Teresa( Mate) 

Dördüncü kız kardeş Dede.

Dominik halkının onlara verdiği isimleriyle 'Kelebekler'.

Yazar hikayeyi hayatta kalan Dede ve diğer üç kız kardeşin günlüklerinden yola çıkarak 

onların ağzından anlatıyor.

Bence bu anlatım şekli hikayeyi daha da derinleştirmiş.

Öyle ki okurken birilerinin günlüklerini gizlice okuyormuşsunuz ,

 öğrenmemeniz gereken şeyleri öğreniyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz.

Merak galip geliyor, hikaye akıp gidiyor.

Yaşanan olaylar sizi içine çekiyor.

Aslında kızların konforlu bir hayatı var.

Rejime ayak uydursalar, olanlara kör kalsalar, gül gibi geçinip gidecekler

ama onlar diğer kelebeklerin de uçmasını istiyor.

Hayatları pahasına özgürlük adına mücadeye devam ediyorlar.

Birçok kez hapsedilip birçok işkenceye maruz kalıyorlar.

Bütün bunları kendi ağızlarından dinlemek oldukça sarsıcı.

Okurların Kimi Patria'yı, kimi Minerva'yı okumayı sevmiş.

Ben en çok Maria Teresa (Mate)'yı okumayı sevdim.

İçlerinde en küçük, en naif, en kötü işkenceye maruz kalan o.

Canım Mate ❤

Katledildiklerinde en büyüğü 36 en küçüğü 25 yaşında.

Ev hapsindeyken resmi izinli olarak hapisteki kocalarını ziyaret etmek için yola çıktıkları gün, 

25 kasım 1960 günü

hain bir suikasta kurban gidiyorlar.

Dede kız kardeşlerinin katledildiği gün onlarla olmadığı için hayatta kalmayı başarıyor.

Kelebekler özgürlük yolunda elde ettikleri başarıyı hiçbir zaman göremiyor ancak 

 gelecekti kız kardeşlerinin yollarını açmayı başarıyorlar.

Birleşmiş milletler 25 kasım gününü kadına yönelik şiddetle mücadele günü ilan ediyor.


Bir de filmi varmış ben izlemedim ama olur ya izlersek diyr onu da buraya eklemiş olayım. 

"Tropico de Sangre"

Sevgiyle

İnstagram@bybucanni




INSTAGRAM bybucanni

 

KAÇ KİŞİ ONLINE