Yirmiye gelene kadar zaman bu kadar hızlı akmıyordu.
Büyükler yaşlandıkça zamanın yuvarlana yuvarlana geçtiğini söylerlerdi.
Haklıymışlar.
Bir bakıyorum pazartesi, bir bakıyorum Cuma.
Acaba işe gitmesek de günler böyle çabuk geçer mi?
Bizim büyükler kendilerini
sürekli meşgul tutarlar.
Acaba bomboş oturanlar içinde zaman bu kadar hızlı mı?
Bir çocuğun zaman algısıyla bir yetişkinin zaman algısı aynı
mı?
Bence farklı.
Hatta insanların aynı sesi duyuşu bile birbirinden farklı
ve tabi ki bir görüntüyü görüşleri de.
ve tabi ki bir görüntüyü görüşleri de.
Evet herkes karşıdan
gelen bir çocuğun çocuk olduğunu görebilir ama,
detaylı görüşleri birbirlerinden kesinlikle farklıdır.
detaylı görüşleri birbirlerinden kesinlikle farklıdır.
Biri çocuğu telaşlı olarak
yorumlarken, diğeri şımarık olduğunu düşünebilir.
Sanırım zevkler ve renkler muhabbeti de buradan gelir.
O yüzden bir grup Zeki Müren’i beğenirken bir Grup Bülent Ersoy’u
beğenir.
Aslında teknik olarak
ikisinin de sesi mükemmeldir ama kişisel duyuş farklı olduğu için
beğeni oranı değişir.
beğeni oranı değişir.
Hatta insanın aynada gördüğü kendisi ile başkasının gördüğü
kendisi bile değişiktir.
O sebepten insanların geneli kendilerine
aynada baktıklarında kendilerini beğenir.
Ama dışarıdan bakan gözlerin hepside
beğeni dolu değildir.
Adriana Lima gibi istisnalar tabi ki vardır, fakat sorsan belki o da kendi kendini beğenmez.
Bütün bunlardan hasıl olan manaya gelirsek;
Her bireyin görüşü, duyuşu, hissedişi hatta beş duyusunu da algılayışı birbirlerinden
farklıdır.
farklıdır.
Malzeme aynıdır fakat bakış, görüş, hissediş
farklı.
Bu da insanların zevk ve
beğenilerine yansır…
Peki benim bütün bunları niye yazdığıma gelirsek : )
5 haftadır Sanatçının Yolu Adlı kitapta
önerilen sabah sayfaları egzersizini yapıyorum. Uyanır uyanmaz daha gözümün biri açılmamışken
3 sayfa zihin akışıyla yazı yazıyorum.
Bu sabah zihnimden
akanlara bakar mısınız?
Beyin sen acayip bir şeysin. :))
Tavsiye ederim.
Tavsiye ederim.
Sevgiyle...